Türkiye'de üniversiteli olmak

Aslında öğrencilik güzel şey. Gelecekle ilgili kaygıların olmadığı, genellikle burslar ve kredilerin yanında aileden gelen destekle hayatın devam ettirildiği bir dönem.

Bazıları için çok zor bir dönem olsa da, özellikle kaygısız insanların rahatlıkla atlatabildiği bir dönem üniversite yılları.

Okuldaki derslere bile çalışmayan, kopyayla 4 yıllık üniversiteyi bitirenlere şahit oldum. Kitabın yüzünü açmadan, hocaların peşinde yalakalıkla okul bitirenleri gördüm. Bunları görmeme rağmen çok ders çalıştım ve çok zorlandım. Hiçbir hocaya yalakalık yapmadım. Çok rahat bir şekilde geçimimi sağladığım da söylenemez. Bankamatik önünde beklemekten ağaç olduğum günleri unutmuyorum hiç. Parasız alıp da kimseden borç istemediğim günler gözümün önünden hiç gitmiyor.

“Üniversiteli” denince akıllara maalesef güzel şeyler gelmiyor ülkemizde. Bazılarına göre zengin çocuklarının flörtleri, bazılarına göre kirayı takıp giden anlayışsız gençler, kimine göre de evde akşam sabah içen ve okula gitmeyen kuru kalabalık olarak biliniyor üniversiteliler. Nikahız yaşayan, dinden, imandan haberi olmayan komünist gençler olarak da tabir ediliyor bazı yerlerde onlar.

Bu algıların değişmesi için neler yapılmalı bilmiyorum ancak, ülke gençliğinin iyiye doğru gitmediğini görmek için dürbünle bakmaya gerek yok.
Umarım gözlerim bozuktur da, yanlış görüyorumdur üniversitelilerin hallerini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder