Suriye'den Türkiye'ye kaç kişi geldi?

Yardımseverliğin yanında haksızlığa uğrayanların yanında oluşu ve adaleti sağlama çabası da sayılabilir. Ancak bir söz var halk arasında "İyilik yap, kötülük bul" şeklinde.. İşte bu duruma da düşmüyor değiliz. Körfez Savaşı olduğu sıralarda Saddam halkını bombalayacak diye Türkiye'ye yüzbinlerce Iraklı iltica etti.
Bu yapılan tabi ki güzel bir politika. Her şeyden önce insanlık. Ancak herşeyin bir yöntemi var. Kim geldi, kaç kişi geldi, nerede kalıyor, bunların da iyi tespit edilmesi lazım. Irak'tan gelen mültecilerin bir kısmı PKK'ya katıldı ve teröriste kan sağladı. Askerimize kurşun olarak döndü maalesef yaptığımız o iyilikler.
Yine tarih tekerrür ediyor. Bu defa da diğer komşumuz Suriye'nin Devlet Başkanı Beşer Esad halkına zulmediyor. Yine yarıma Türkiye koşuyor ve son açıklananlara göre iltica edenlerin sayısı (Başbakan Erdoğan söyledi) 700 bin. Şu ana kadar gelenlerin sayısı evet 700 bin kişi.
İşin iyi yanı iyiliksever bir milletiz, dünya da bizi böyle tanıyor. Ancak yardımseverliği bile elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. Suriye'den kaç kişi geldi, nerelerde ikamet ediyorlar ? Bunların kaydı kuydu var mı? Kurumlar 500 bin diyor, Başbakan 700 bin diyor. Yani 200 bin kişi nerede kalıyor? Kamplarda kalanların sayısı belli deniyor. 40-50 bin civarında. Diğerleri halkın içinde.. İçlerinde çok iyi kalplileri de vardır. Ancak bunun denetlenmesi gerekmez mi ? İyilik yap denize at ama iyiliği yaptığın bir iki kişi değil bizim birçok ilimizin nüfusundan daha çok. 700 bin kişi. Halk arasında efsaneler yayılmaya başlamış bile. Burada zikredip onlara karşı olumsuz bir algı oluşmasını istemiyorum ancak bunlar doğru mu?
Yazımın başlığında korktuğumu belirttim ya. Evet bu efsaneler sizi korkutuyor. Size anlatılan bu mülteci olayları yüzünden gece geç saatlerde çarşıda yürüken birkaç kişilik gruplar geçiyor yanınızdan, sizin dilinizden konuşmuyorlar. Gözlerine bakamıyorsunuz. Kahramanmaraş artık eski sakin şehir olma özelliğini malesef kaybediyor.
Mültecilerin ihtiyaçlarının gözetildiği gibi, hareketlerinin de bir zahmet gözetilmesi gerekmez mi ? Biz işimizi yapalım da bırakın iyiler iyilik yoluna, kötüler kötülük yoluna gitsin. Ama işimizi yapalım.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder